Bağış Yap Gönüllü Ol Yardım Talebi
Etkinlikler Banner Görsel

Günebakan Blog

Günebakan Blog

Dünyanın En İyi Eğitim Sistemi Hangisi?

Bölüm 1 : Finlandiya

Dünyanın en iyi eğitim sistemi hangisi diyerek başladık örnek eğitim modellerini araştırmaya. Başarılı olan eğitim uygulamalarında gördük ki bir ülkedeki eğitim seviyesi ile refah seviyesi doğru orantılı. Atatürk’ün işaret ettiği “muassır medeniyetler” seviyesine ulaşmak için eğitim sisteminde ne farklılaştırılmalı, geleceğin günebakanları nasıl yetiştirilmeli konusu bizim asıl ilgi duyduğumuz konu. Dünyanın en iyi eğitim sistemi hangi ülkede denince Finlandiya ilk akla gelen. Dünyanın en mutlu ülkelerinden biri olan Finlandiya aynı zamanda en iyi eğitim sistemlerinden birine sahip. Peki bu eğitim sistemini bu denli başarılı yapan ve dünyada örnek alınmasının sebebi nedir?

Fin eğitim sistemi çok basit, sade ve net bir temel üzerine kurulu. Öğrenciler yeteneklerine göre yönlendiriliyor, temel becerilerle donatılmaları ve sorumluluk almaları sağlanıyor. Eğitim sisteminde olanlar ve olmayanlar da çocukların geleceğini şekillendiriyor. İşte Fin eğitim sisteminde olanlar ve olmayanlar;

1. Sınırlar Yok, Özgürlük Var

Finlandiya’da zorunlu okula başlama yaşı 7. Okula başlayan bir çocuğa asla olumsuz komutlar verilmiyor ve asla ‘yapma’ denmiyor. Çocuk her ne yapmak istiyorsa yapmasına izin veriliyor böylece çocukların gözlemleme ve deneyimleme yetisinin gelişeceğine, özgüveninin artacağına inanılıyor. Sınıf içinde dahi genel işleyişe zarar vermeden tüm çocuklar gönüllerince davranabiliyor. Hatta dileyen çocuklar daha rahat oturmak için pilates topu bile tercih edebiliyor. Katı kurallar yerine çocuğa keyifli bir özgürlük alanı yaratılmış durumda.

2. Ev Ödevi Yok, Okulda Öğrenme Var

Finlandiya’da eğitimin temelindeki görüş dersin derste öğrenildiği. Okuldaki eğitim süresi yeterli bulunuyor ve eve ödev verilmiyor. Bunun yerine okuldan geriye kalan bu zamanların çocuklara bırakılması gerektiğine inanılıyor.

3. Okul Kuralları Yok, Ev Ortamında Eğitim Var 

Finlandiya’da öğrenciler okula geldiklerinde tıpkı evlerinde olduğu gibi montlarını ve ayakkabılarını çıkartıyor. Bu şekilde çocuklar hem evlerinin konforunu hissediyor hem de tüm pislik kapıda kaldığı için okul ortamı çok daha steril kalıyor. Çocukların konforu performanslarını da doğrudan etkileyen bir etmen.

4. Not Kaygısı Yok, İstekli Öğrenme Var

Finlandiya’daki en sıra dışı özellik öğrencilerin notlandırılmaması. Merak duygusunu öldürdüğü ve ezberciliğe alıştırdığı gerekçesiyle öğrencilere notlandırma yapılmıyor. Böylece öğrenciler yüksek not almaya değil gerçekten öğrenmeye odaklanıyor, öğrenmeye istek duyuyor ve eğitim gerçek amacına ulaşıyor.

5. Özel Okul Yok, Devlet Eğitimi Var

Finlandiya’da özel okul yok. Eğitim harcamalarının tamamı devlet tarafından karşılanıyor. Okullar arasında rekabet yok, aksine muazzam bir dayanışma sergileniyor. Temel prensip ise eğitimde fırsat eşitliği.

6. Rekabet Yok, Bolca Spor Var

Okullarda spor önemli bir kavram ve anaokulunda dahi çocuklara bolca sportif faaliyet yaptırılıyor. Ancak bu sportif faaliyetlerde rakip takımlar ve rekabet yok. Rekabet ve üstünlük kazanma duyguları çocuklara hiç verilmiyor.

7. Standart Müfredat Yok, Yeteneğe Göre Yönlendirme Var

Finlandiya’da okullarda uygulanan standart bir müfredat yok. Bunun yerine öğrenciler kendi yetenekleri ve eğilimleri doğrultusunda ders seçimlerini kendileri yapıyor, öğretmenler de öğrencileri yeteneklerine göre yönlendiriyor.

8. Ayrım Yok, Eşitlik Var

Herkes için eşit eğitim, Fin eğitim felsefesinin temeli. Zeka ve becerileri farklı da olsa tüm çocuklar aynı sınıflarda okuyor. Özel eğitime ihtiyaç duyan öğrenciler için bile ayrı sınıflar yok. Diğer tüm çocuklarla aynı sınıfta okuyor ve sosyal hayata dahil olmaları sağlanıyor.

9. Uzun Ders Saatleri Yok, Yeterli Zaman Var

Finlandiya’da öğrenciler günde ortalama 4 saatlerini okulda geçiriyor. Kurallardan, engellerden, kısıtlamalardan ve not kaygılarından arındırılmış bu 4 saat öğrencilere yetiyor. Bu süre beynin aktif olduğu süreyi kapsıyor ve etkin öğrenme bu zaman diliminde gerçekleşiyor. Üstelik öğle yemeği süresi de bu zamana dahil.

10. Zorunlu Seçmeli Dersler Yok, Zanaat Dersleri Var

Çocukların el becerilerinin gelişmesi adına ev ekonomisi ve zanaat dersleri eğitimde çok önemli bir yer kaplıyor. Bu derslerde cinsiyet ayrımı olmaksızın tüm çocuklara aynı uygulamalar yaptırılıyor. Kızlar marangozluk işleri yaparken gibi erkekler de kurabiye pişiriyor. Temel becerilerin yerleştirilmesi için uygulanan bu yöntem büyük ölçüde başarı getirmiş.

11. Servis Yok, Bisiklet Var

Fin eğitiminde çocuklar evlerine en yakın okula gittiği için mesafeler uzak değil ve servis sistemi yok. Öğrenciler okula yürüyerek ya da çoğunlukla bisikletle gidip geliyor. Çocuklarını okula götüren anne-babalar yok, daha çok sorumluluk alan çocuk var.

12. Okullarda Bahçe Duvarı Yok, Sorumluluk Var

Finlandiya okullarının önemli bir özelliği de okullarda bahçe duvarlarının olmayışı. Bu şekilde çocuklar sınırlar içine hapsedilmediği gibi sorumluluk duygularının da gelişmesi amaçlanıyor.

Bu radikal eğitim sisteminde, haliyle öğretmenlik en değerli mesleklerden. Öğretmenlerin çoğu yüksek lisans mezunu çünkü eğitmenlerin eğitimine de büyük önem veriliyor. Fin eğitim sistemine dair daha pek çok ince detay mevcut. Fin eğitim sistemini daha yakından tanımak isterseniz bu başarılı sistemi derinlemesine anlatan nitelikli kaynaklar mevcut.

Atatürk’ün okulların müfredatına konmasını ve tüm kamu personeline okutulmasını buyurduğu “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” bu kaynaklardan en önemlisi. Bu kaynağı hem Atatürk’ün bize verdiği görevle hem de Finlandiya’da birkaç aydının eğitimde yaptığı devrimi iyi anlamak için okumak şart.

Özetle sınırları kaldırmak, çocuklara daha çok sorumluluk vermek ve ruhlarını özgür bırakmak… Eğitim sisteminin temelini sağlam atmak bu kadar kolaydır belki de.


Bölüm 2 : İsviçre

Dünyanın En İyi Eğitim Sistemi Hangisi? başlıklı seride farklı ülkelerin eğitim sistemlerini mercek altına alıyoruz. Eğitimin birey, toplum ve uluslar açısından ne denli önemli olduğunu zaten biliyorduk ancak dijitalleşen dünyada değişen dengeleri gördükçe farklı ülkelerin eğitim sistemlerini araştırıyor; benzerlikler ve farklılıklar üzerinden daha net çıkarımlar yapabiliyoruz.

Bu bölümde eğitim sistemini incelemek için seçtiğimiz ülke İsviçre. Üniversite mezunu oranının hayli düşük olduğu bu ülkede, refah içinde yaşam nasıl mümkün olabiliyor, İsviçre eğitim sistemi neden bu denli başarılı bulunuyor, başarısı hangi uygulamalardan kaynaklanıyor, gelin daha yakından bakalım.

Eğitim sistemini doğru analiz edebilmek için önce İsviçre’deki genel işleyişi bilmek faydalı olacaktır. Bildiğiniz gibi İsviçre 26 kantondan oluşuyor. Kantonlarda yer alan okulların a’dan z’ye tüm süreçleri ve yönetimi kantona ait. Bu sebeple de İsviçre’deki okulların her birinde farklı bir eğitim sistemi uygulanıyor. Pek çok ülkede halen merkezi eğitim konusunda fikir birliğine varılamamışken İsviçre’deki bu sistem epey şaşırtıcı. İsviçre’de öğrenciler oturdukları kantonda yer alan okullara gidiyorlar, yani eve yakın olana.

Devlet okulları ile özel okulların eğitim kaliteleri çok yakın olduğundan, devlet okulları her zaman çok daha fazla tercih edilen bir seçenek. Eğitim, materyaller ve hatta okul gezileri tamamen ücretsiz. Burada okulların verdiği eğitimler kantona bağlı değişiklik gösterse de genel eğitim yapısı meslek edindirmeye yönelik. Gençler yeteneklerine göre yönlendiriliyor ve seçtikleri alan dışında kalan derslerin gereksiz yükünü almıyor.

İsviçre’de eğitim zorunlu olarak anaokulu, ilkokul, ortaokul ile başlıyor isteğe bağlı olarak lise ve üniversite ile devam ediyor.

1. Anaokulu

İsviçre’de zorunlu eğitim yaşı altı. İki yıllık okul öncesi eğitim de zorunlu. İsviçre anaokullarında öğrenciler oyun oynuyor, el becerisi kazandıracak etkinlikler ile müzik odaklı faaliyetlerde yer alıyor. Özellikle anaokullarında her sabah sınıfa girerken ve ders bitiminde sınıftan çıkarken öğrenciler öğretmenleri ile tokalaşıyorlar. Bu detay ile insani ilişkilerin temeli atılıyor  çocukların en eğitilebilir oldukları çağda, ne hoş.

2. İlkokul

İsviçre’de ilkokul eğitimi genel olarak altı yıl. Okulların kantonlara bağlı olması sebebiyle ders programları, müfredatlar ve saatler de farklılık gösterebiliyor. Bazı kantonlarda dört yıl süren ilkokul bazı kantonlarda beş hatta altı yıl sürebiliyor. Yani birinci sınıfla başlayan ilkokul altıncı sınıfla tamamlanmış oluyor. Öğrenciler okulda ilk sene sadece okuma-yazma eğitimi alıyorlar.

Almanca, Fransızca, İtalyanca ve Romanşça olarak dört resmi dili olan İsviçre’de, öğrencilerin bulunduğu kantonda hangi dil konuşuluyorsa o dilde eğitim veriliyor. Ancak, İngilizce bütün kantonlarda ortak olarak öğretilen artı bir yabancı dil. İlkokuldan mezun olana dek öğrenciler kanton dilini, ulusal dillerden birini ve İngilizce’yi öğrenmiş oluyorlar. İlkokulda sınıflar düzenli sınıflar ve küçük sınıflar olarak ikiye ayrılıyor. Düzenli sınıflarda normal eğitim verilirken; küçük sınıflarda uyum sorunu olan öğrencilerin eğitimine devam ediliyor. Bu şekilde öğrencilerin birbirlerini etkilemesine izin vermiyorlar.

3. Ortaokul

İsviçre’de ortaokullar zanaat ve endüstri okulu; endüstri, ticaret zanaat okulu; meslek hazırlık okulu olarak 3 farklı türde. Öğrenciler ilgi ve yeteneklerine göre gideceği ortaokulu kendileri seçebiliyor. 

Ortaokula giden öğrenciler mesleki eğitimler alıyor. Bu eğitimlerin doğal bir getirisi olarak bireyler zorunlu eğitimin bitiminde herhangi bir işte çalışabilecek kadar beceri kazanmış oluyor.

Dokuz yıllık eğitimin ardından 15 yaşında, yani ortaokuldan sonra zorunlu eğitim bitiyor. Öğrenciler eğer isterse lise eğitimine devam ediyor. 

4. Lise

İsviçre’de ortaokuldan sonra liseye devam etmeyi tercih eden öğrenciler yine yeteneklerine uygun alanları kendileri seçebiliyor. Bireyler dil, ekonomi, matematik, bilim, edebiyat, sanat, tarih, müzik, coğrafya ve spor alanlarından dilediklerini seçmekte özgürler.

Lise eğitimini tamamlayarak diplomasını alan öğrenciler dilerlerse üniversite eğitimine devam ediyor.

5. Üniversite

İsviçre’de üniversite eğitimi alışılmışın aksine teorik değil pratik bilgilerle başlıyor. Üniversiteye gelen bireyler önce kendi alanlarında hazırlık kurslarına katılıyor. Bu kurslar, alacakları eğitimin temelini atan bir ön eğitim fonksiyonunda. Eğitimde kullanılacak malzemelerle tanışarak bu malzemeleri etkin şekilde kullanmaya başlıyor, pratiklik ve el becerisi kazanıyorlar.

Bir yandan kursta iş öğrenip bir yandan da staj eğitimi alan bireyler tüm bu kademeli eğitim süreçleri sonunda teorik bilgileri almaya başlıyor.

Burada şu notu düşmeden geçmek istemeyiz; İsviçre’de bireyler herhangi bir üniversite eğitimi almasa dahi kendi uzmanlık alanlarında işlere girerek çalışabiliyorlar. Dokuz yıllık zorunlu eğitimde ilgili mesleğin gerektirdiği tüm donanımlara ve yetkinliklere sahip oluyorlar.

İsveç eğitim sisteminde bizden farklı neler var? Ya da bizden farklı olarak neler yok?

1. Okullarda üniforma kuralı yok

2. Günlük toplam ders saatleri kısa ve öz

3. Çarşamba günleri tüm okullar yarım gün

4. Her öğrencinin sorumlu olduğu bir ‘buddy’ yani ahbapı var

5. Okul gezilerinde öğrenciler birbirlerinden sorumlu

6. Çocuklar okula yürüyerek gidip geliyor; ebeveynleri olmadan, yalnız

7. İsviçre okullarında notlandırma sistemi yok

Bu uygulamalarla öğrencilere birey olma bilincinin, kendini yetiştirme becerisinin, kişiliğini ve yeteneklerini keşfederek geliştirme yetisinin kazandırılması hedefleniyor. Etkin bir sosyal katılım ile öğrenciler saygıyı ve doğaya duyarlı olmayı da öğreniyor.

Bu sistemin en son artısı; fırsat eşitsizliğini ve okul başarısızlığını yok etmesi. Kendine güvenen ve inanan bireyler ancak böyle yetiştirilir.

Bloglar

2 Temmuz 2025

Gençliğin Sorunları - YKS ve Stres

DAHA FAZLA

1 Temmuz 2025

Geleceği İnşa Ederken: Gençler İçin Meslek Rehberi

DAHA FAZLA

22 Mayıs 2025

19 Mayıs Gençlik Haftası: Türkiye'deki Gençlik ve Dünyadaki Gençlik Arasındaki Farklar Üzerine Bir Bakış

DAHA FAZLA

Günebakan Vakfı’na Gönüllü Ol Bize Katıl

Her insanın eşit yaşam hakkına inanıyorsanız, bizimle yürüyün ve bugün bir adım atın.