Her yıl 19 Mayıs'ta kutlanan Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, sadece bir tarih değil; Türkiye’de gençliğe duyulan güvenin, umudun ve geleceğe dair inancın bir sembolüdür. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bütün ümidim gençliktedir” sözü, bu bayramın ruhunu yansıtırken, aynı zamanda gençlerin toplumsal rolüne de dikkat çeker. Peki, Türkiye’deki gençlik anlayışı ile dünyanın farklı coğrafyalarındaki gençlik algısı arasında nasıl farklar var?
1. Gençlik Bir Sorumluluk mu, Özgürlük mü?
Türkiye’de genç olmak, sıklıkla sorumluluklarla tanımlanır. Gençler eğitimde başarılı olmalı, ailesine destek olmalı ve "milletine faydalı birey" olmalıdır. Bu yaklaşım, gençliği bir gelecek yatırımı olarak görür. Oysa birçok Batı ülkesinde gençlik, daha çok bireysel gelişim, özgürlük ve kendini keşfetme dönemi olarak tanımlanır. Bu fark, eğitim sistemlerinden sosyal destek ağlarına kadar birçok yapıya yansır.
2. İmkanlara Erişimde Eşitsizlik
Dünya genelinde gençlerin karşılaştığı sorunlar benzer görünse de, Türkiye'deki gençler daha yoğun bir şekilde ekonomik kaygılar, işsizlik ve barınma sorunları ile yüzleşir. Günebakan Aile, Çocuk ve Eğitim Vakfı, bu alandaki eşitsizlikleri azaltmak amacıyla burs ve sosyal desteklerle gençlerin yanında yer almaktadır. Özellikle üniversiteye devam eden gençlerin, eğitimlerini sürdürürken yaşadıkları zorluklar, küresel ortalamaların çok üzerindedir.
3. Aktivizm ve Katılım Kültürü
Avrupa ve Amerika'da gençler sivil toplum kuruluşlarında gönüllü çalışmalara katılmakta, sosyal adalet, çevre ve eşitlik gibi alanlarda seslerini güçlü şekilde duyurmaktadır. Türkiye’de ise gençlerin bu alanlara katılımı giderek artsa da, hala çoğu zaman “önce eğitimini tamamla sonra ilgilenirsin” anlayışıyla ertelenmektedir. Günebakan Aile, Çocuk ve Eğitim Vakfı, gençleri erken yaşta sosyal sorumluluk projeleriyle tanıştırarak bu kültürün yaygınlaşmasına katkı sağlamaktadır.
4. Dijital Dünyada Genç Olmak
Dijitalleşme, dünyanın her yerinde gençlerin yaşamlarını etkiliyor. Ancak Türkiye’de gençlerin teknolojiye erişimi bölgesel ve sosyoekonomik farklılıklara göre değişkenlik gösteriyor. Oysa Kuzey Avrupa ülkelerinde her genç, kodlama eğitiminden dijital vatandaşlık derslerine kadar kapsamlı imkanlara sahip. Günebakan Aile, Çocuk ve Eğitim Vakfı, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan gençlerin dijital eşitsizliği aşabilmeleri için projeler geliştirerek bu farkı kapatmayı hedeflemektedir.
5. Umut ve Gelecek Vizyonu
Gençlerin hayal kurabilmesi, yaşadığı toplumun onlara sunduğu gelecek vizyonuyla doğrudan ilişkilidir. Türkiye’de umut ve motivasyon çoğu zaman aileye, öğretmenlere ya da bireysel kahramanlara bağlıdır. Oysa gelişmiş ülkelerde sistemin sunduğu fırsatlar gençlerin kendi yollarını bulmalarına imkan tanır. Günebakan Aile, Çocuk ve Eğitim Vakfı, gençlerin kendi potansiyellerini keşfetmeleri için hem akademik hem de kişisel gelişim alanlarında onları desteklemeye devam etmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye’de genç olmak; umut, sorumluluk ve mücadeleyi birlikte taşımaktır. Dünyanın pek çok yerinde gençler daha bireysel bir yaşam sürerken, Türkiye’de gençlik daha çok “birlikte başarma” duygusuyla büyür. Günebakan Aile, Çocuk ve Eğitim Vakfı, bu yolculukta gençlere yalnız olmadıklarını hissettirmekte ve hayallerinin peşinden gitmeleri için yanlarında durmaktadır.